20 Mart 2013 Çarşamba

GRAFİK TASARIM


GRAFİK NEDİR?

Harfleri, sözcükleri,tümceleri, fotoğrafları, biçimleri, renkleri kağıt üzerinde bir zevk ve oranla yerleştirme ve bu yerleştirmede yenilik ve çekicilik oluşturma sanatına grafik denir.

TASARIM NEDİR?

Planlamaya dayalı belirli bir amaç gözeten yaratıcı bir eylemdir. Hayallerin gerçeğe dönüşmesidir, bir anlamda.

GRAFİK TASARIM NEDİR?

Okunan izlenen görüntülerin tasarımı şeklinde tanımlanır.

GRAFİKER KİMDİR?

Görsel sanatlar alanındaki ressam, heykeltraş gibi meslek mensuplarından biri olan grafikerler, basılması istenen materyali estetik kurallar çerçevesinde baskı için düzenleyen; yazıları ve görsel unsurları işin niteliğine uygun bir grafik dili kullanarak çekici hale getiren ve bu yolla etkili iletişim ortamı yaratan sanatçılardır.


GRAFİK TASARIM ÖĞELERİ

Çizgi
Ton
Renk
Doku
Biçim
Ölçü
Yön

TİPOGRAFİ

Yazıyı bir forma sokma sanatı ve tekniğidir.



TİPOGRAFYA
 
Kabartma şekiller üzerinde yapılan baskı tekniğidir.
 


SEFİR-SANS SEFİR(Serifsiz Tonlar)

 
Serifli fontlar Times New Roman gibi ucunda okumayı kolaylaştırdığı iddia edilen küçük tırnakçılar bulunan, Serifsiz tonlar (Sans Serif olarak tanımlanır) ise Arial veya Verdane gibi, başı ve sonu düz biten harflere verilen adlardır.Serifli fontların daha iyi ve kolay okunabildiği, ancak serifsiz olanların çok daha modern bir görünüme sahip olduğu kanısı yaygındır.
Bu yüzden genelde gazete ve dergilerde serifli fontlar kullanılır. Bir insan gözünün en iyi algıladığı okuma biçiminin beyaz (Açık Renk) zemin üzerine siyah (Koyu Renk) serifli fontlar ile hazırlanmış dökümanlar olduğu söylenir.

KALİGRAFİK YAZI

Kaligrafiye Latin harfleri kullanarak güzel yazı yazma sanatı denebilir. Bu sanatta yazılanın ifade ettiği anlam kadar, yazının ortaya koyduğu resmin estetiği de önem taşır. Kaligrafide temel amaç değişik motifler kullanarak yazıyı olduğundan farklı bir kimliğe büründürmektir. Genellikle dik ve yatay çizgilerden oluşan Latin harflerini simetrik bir şekilde kâğıda dökmek kaligrafinin en temel unsurlarından birisidir.



YAZI STİLİ
 
Bir yazı tipinde farklı yerlere vurgu yapmak için kullanılan değişikliklerdir. Normal, kalın, italik, koyu, kalın italik,altı çizili, gölgeli vb. yazı stilleri vardır.
Kalın Yazı Tipinin fazla kullanımı harf başına düşen boşluğu azaltacağından okuyucunun gözlerini yorabilir.Kalın yazi tipi ana başlıklarda, başlıklarda, alt başlıklarda kullanılmalıdır.
İtalik yazı tipi, el yazisina benzetilmek için tekrar tasarlanıp eğilmiştır. İnceliği ve açısı yüzünden okunaklığı azdır.
Eğik yazı tipi, normal yazının bilgisayar tarafindan hafif eğilmiş türüdür. İtalik olana göre daha iyi okunur.
Kalın İtalik Yazı tipleri, eğik karakterleri ve kalın çizgileriyle zor okunur olmasına rağmen, pek çok insan tarafindan tercih edilmektedir. Bu stil daha çok alt başlıklarda tercih edilmelidir.
 
 
Yazı Kalınlığı
 
 
Yoğunlaştırılmış yazı karakterleri çok yer harcamadan başlıkların etkisini arttırmaya yarar. Yoğunlastırılmış; sıkıştırılmış ya da bozulmuş demek değildir. Bunlar daha çok etki için yeniden tasarlanmıslardır. Her karakterin içindeki boşluğun artması için x-yükseklikleri arttırılmıştır.. Bu da yazıya açıklık sağlar.
 
 
Tipografi Dili
 
Yazitipi : Serif yazı tipleri, sans serif yazı tiplerinden daha muhafazakar hava verir.
 
Yazi Punto: Ayni metinde farklı yazı büyüklükleri kullanmak, standart kullanıma göre daha yenilikçi bir hava
verir.
 
X-yüksekliği: Az x-yüksekliğinde dizilmiş metinler, çok x-yüksekliğinde dizilmiş olanlara göre daha
muhafazakar bir hava verir.
 
Ayarlama: Sola bloklu yazının, blokludan daha az resmi görünüm verdiği kabul edilir.
 
Denge: Asimetrik dengelenmiş sayfaların, simetrik dengeli olanlara göre daha az resmi olduğu görülür.
 
Renk kullanımı : Kırmızı/yeşil renkler, mavi/mor renklerden daha genç bir hava verirler.
 
 
Dizgi Yaparken Okunurluga Dikkat
 
 
1- Uzun metinlerde serifli yazılar daha rahat okunur. Serifliler, tipografinin yatay hareketini destekleyerek,harflerin ayırıcı özelliklerini daha çok vurgulamaktadır.
 
2- Yan yana getirilen harfler, sözcükler halinde algılanır. Küçük harflerle dizilen sözcüklerde değişken yapi okumayı kolaylaştırır. Sözcüklerin tamamı majiskül (büyük) harflerle dizildiğinde, eşit yüksekliklerdeki harfler durağan bir hat oluşturduğundan; okuma güçleşir, algılama süresini uzatır.
 
3- Harf arası boşluklar okunaklığı etkiler. Metnin tamamı içinde kullanılan boşluklarda tutarlılık ve süreklilik olmalıdır. Boşlukların belirlenmesinde ise, harf boyutu, satir uzunluğu ve satır arası boşlukları gözetilerek düzenli bir yapı oluşturulmalıdır. Bunlara dikkat edildiğinde; zor anlaşılan metinler bile en üst düzeyde okunaklılık kazanırlar.
 
4- Satir arası boşlukların az ya da çok olması okunurluğu olumsuz etkiler.
 
5- Renk, okunurluğu etkileyen önemli faktörlerden biridir. Okuyucu beyaz zeminde siyah yazı okumaya alışırlar. Ancak güçlü kontrast renkler seçildiğinde okunurluk bozulmaz.
 
6- Paragraflar birbirinden rahatlıkla ayırt edilmelidir.
 
7- Sola bloklu ve bloklu metinlerin ortalı metinlerden daha rahat okunduğu belirlenmiştir.
 
Bir tasarımın beş temel ilkesi bulunmaktadır:
 
 
1)Denge
2)Orantı ve Görsel hiyerarşi
3)Görsel Devamlılık
4)Bütünlük
5)Vurgulama
Tasarım çalışmalarında bu beş ilke göz önünde tutulmalıdır. Tasarım hazırlanırken denge, orantı ve görsel devamlılık bir bütünlük içerisinde iyi bir vurgulamayla verilmelidir.

Denge:Denge simetrik ( bakışık ) ve asimetrik denge ( bakışımsız ) olarak ikiye ayrılır.
 
Simetrik denge:Bir eksene göre ögelerin aynı durumda tekrar etmesiyle oluşur. İnsan vücudunun doğal olarak simetrik dengeye sahip olması sanat gücünü - bilinç altında - o yönde etkilemiştir. Kesin kararlı oturmuş bir kompozisyonu oluşturur. Ancak fazla ilgi uyandırmaz.

Asimetrik denge:Eşit yada eşit olmayan görsel ağırlıktaki ve çekicilikteki ögelerin düzenlenmesiyle oluşturulur. İlgi çekici olması yönünden kompozisyon daha başarılı olur. Anlatımı oluşturan elemanların, benzerlik, zıtlık, üslup, uygunluk ilişkileriyle renk, biçim, hareket, açık-koyu ile oluşan denge, asimetrik dengeyi oluşturur.


Simetri de, asimetri de dostunuz ya da düşmanınız olabilir. Muhafazakar ve sakin bir imaj için simetriyi; çağdaş ye genç bir imaj için asimetriyi seçin. Simetri de düzen ve kural, asimetri de rastlantı ve keyfilik egemendir. Simetri katilik ve sinirliliği, asimetri ise hayati, eğlenceyi ve özgürlüğü simgeler.
Orantı ve Görsel Hiyerarşi
İki ya da daha çok sayIda görsel unsur, tasarIm yüzeyinde birleştirilirken mutlaka bir orantı sorunu ile karşılaşılır. Tasarımcı, görsel unsurların orantısal ilişkilerinde değisken yapılar kurmaya çalışılır Çünkü, genişliğin uzunluğa, renkli olanın renksiz olana, bir ölçünün diğerine eşit olduğu tasarımlar, tekdüze görünürler.
Görsel hiyerarsi, tasarim içinde vurgulanmak istenen mesaja göre görsel unsurlarin ölçülenmesi anlamina gelir. Kimi tasarımlarda fotoğraf öne çıkarılırken, kimisinde tipografik unsurlar, kimisinde renk, hatta bazılarında tasarım yüzeyindeki beyaz boşluk öne çıkabilir. Boyut dişinda renk tonlarını (açıklık, koyuluk) kullanarak ya da unsurları uzak yakın konumlandırarak da görsel hiyerarşi yaratılabilir. Hatta bazen hiyerarsik yapi içindeki unsurlar çatistirilarak hareketli tasarimlar elde
edilebilir. Örneğin görsel unsurlardan biri boyutuyla, diğeri rengiyle ön plana çıkarılabilir.
 
Devamlılık:
Okuyucunun gözü, tasarım yüzeyinde belli ilkeler doğrultusunda hareket eder. Göz hareketlerinin ustaca değerlendirildiği bir tasarım daima hedefine ulasır. Göz alişkanlik gereği soldan sağa ve yukarıdan asağiya doğru bir yön izler. Gözün yatay hareketleri dikey hareketlerine göre daha kıvrak ve hızlıdır. Aynca göz; büyükten küçüğe, koyu renkten açık renge, renklidenrenksize, alışlmamış olan-dan alışılmış olana doğru bir yol izler. 1/2 Göz bir unsurdan diğerine doğru kesintisiz geçişler yapabiliyorsa, devamlılık sağlanmış demektir. Devamlılık görsel unsurların boyutları ve biçimleri arasında oluşturulan benzerlikler, tekrarlamalar ve görsel hiyerarşi ile sağlanabilir.
Tek bir tasarım içinde olduğu kadar dizi oluşturan bir çok tasarım arasında da devamlılık sağlanabilir. Örneğin bir derginin, kitabin sayfalarında, dizi oluşturan kitap kapaklarında bir bütünün parçalan olduğu izlenimi yaratmak için devamlılık sağlayan unsurlar kullanılabilir. Yani bir yayın evinin dizi kitaplarının kapaklarında fotoğraf yada illistrasyon, yazar adinin, logonun ayni yerde kullanılması, ayni yazı karakterinin tercih edilmesi görsel devamlılığı sağlar.
 
Bütünlük:
Tasarım ilkelerinden belki de en çok dikkat edilmesi gerekeni bütünlüktür. Bir tasarimda bulunan
görsel unsurlar bütünlük oluşturacak şekilde bir araya getirildiğinde etkili olurlar. Ayni temel biçime, dokuya,boyuta, renge ya da duyguya sahip ögeler bir tasarımda bütünlüğü oluştururlar. Tasarımcı bütünlük oluşturmada bazı farklı yöntemlere başvurabilir:
Bordür: Tasarım yüzeyini çevreleyen bordürler bütünlük sağlamada kullanılabilirler. Bordürler arası ölçü, üslup gibi benzerlikler, bir tasarımı bütünlüğe ulaştırabilirler.
Beyaz boşluk: Gerekli yerlerde beyaz boşluklar bırakılarak bir tasarımda bütünlük sağlamak mümkündür.
Eksen: Bir grafik tasarım yüzeyinde bütünlük oluşturmada en yaygın kullanılan yöntemlerden biri eksen kullanmaktır. Bir tasarım yüzeyinin çatısı en az iki olmak üzere, üç ya da daha fazla yatay ve dikey eksenden oluşur. Resimle tipografiyi ayni hizada yerleştirmek için eksenlerden yararlanırız.
Üç nokta yöntemi : Tasarımcılar, kompozisyon yüzeyinde belirledikleri üç odak noktasını tasarımın bağımsız birimlerini birbirine bağlayan unsurlar olarak kullanabilmektedir. Göz, bir yüzey üzerinde yer alan üç unsuru hayali çizgilerle birleştirerek bir üçgen oluşturmakta ve tasarımı bir bütün olarak algılamaktadır.  Sayfa tasarımında, karşılıklı sayfalar arasında bütünlük sağlamak için su yöntemlerden yararlanabiliriz: Her iki sayfada da; ayni rengi, yazı karakterini ya da tasarım üslubunu kul-anabiliriz. Sol sayfadaki eksenin konum ve ölçüsünü sağ sayfada yineleyebiliriz.
Vurgulama :
Hangi görsel unsuru (baslık, metin, fotoğraf vb) vurgulayacaksak önceden karar verip ona göre
boyut büyütme koyu ton ya da canlı renk kullanımı gibi vurgulama yöntemlerini denemelidir.
Unutmayınız!.. Bir tasarım yüzeyinde her şey ayni anda vurgulanmak istenirse vurgu kavramı yok olur.
Vurgulayıcı unsur; konuya, müşterinin beklentilerine ve hedef kitlenin özelliklerine göre değişebilir.
Vurgulama; ön plana çıkarılması gereken unsur ile ikinci planda kalması gereken unsurlar arasında
gerçekleştirilecek bir yön. boyut, biçim, doku, renk, ton ya da çizgi kontrastı ile gerçekleştirilebilir.
GÖRSEL ALGI VE GESTALT
 
Her iki şekilde de farklı şekilde düzenlenmiş 9 adet daire vardır. Ama gözümüz ilk şekilde dairelerden çok onların birleşiminden oluşan ok figürünü algılar.
1990 larda Alman ve Avusturalyalı psikologların ortaya attıkları "Gestalt" kavramı, temelde insanın gözünün görsel deneyimleri nasıl organize edip algıladığını araştırır. Gestalt Amlanca da koymak, yerleştirmek, düzenlemek, anlamına gelen "stellen" fiilinden türetilmiştir. Gestalt kuramı, bellek, öğrenme, algılama, hatırlama ve problem çözme konularında yenilik getirmiştir.
 
Gestalt Teorisinin Temel Prensipleri
  • Görsel bir imajın parçaları, farklı bileşkenler şeklinde çözümlenebilir ve değerlendirilebilir.
  • Görsel bir imajın tamamı onun parçalarının toplamından farklı ve daha kapsamlıdır.
 
Görsel iletişimin felsefi konularından olan Gestalt ilk seferde karmaşık gibi gelebilir, ancak konu örneklerle daha iyi anlaşılabilir
.
Bir manzara fotoğrafına baktığımızda dağlar, gökyüzü, göl, ağaçlar gibi elemanlar ayrı ayrı çok beğenilebilir.Tamamı ele alındığında tüm parçaların birbirini tamamlayan doğal bir güzelliğe ve mükemmelliğe sahip olduğu görülür.
 
Bir afişe yakından bakıp incelediğimizde başlık, alt başlık, illüstrasyon, tipografi gibi bağımsız elemanları gözümüze çarpabilir. Ancak tüm bunlar belli bir kavram ışığında birleştiğinde bütüne organik olarak bağlı bir doku oluştururlar.
 
Örneğin müzikte her bir nota bir sesi ifade eder. Tek tek çalındığında ayrı ayrı sesler algılayabiliriz. Eğer bu sesler bir melodi ve armoni eşliğinde birleştirilirse sonuç parçaların toplamından daha büyük ve güzel bir anlam ifade eder.
 
Gestalt felsefesini bilmek grafik tasarımcıya hedef kitlenin algı boyutuna göre tasarım üretebilmek açısından değerli veriler sunar. İnsan gözü biçimleri ve formları gruplandırma ve ilişkilendirme özelliğine sahiptir. Aynı birimin eleman farklı şekilde düzenlenerek değişik bir anlam ifade edebilir.
 
ALTIN ORAN NEDİR?
Altın oran doğada sayısız canlı veya cansız varlıkların şekillerinde veya yapısında bulunan özel bir değerdir. Doğada bir bütünün parçaları arasında gözlemlenen yüzyıllarca sanat ve mimaride uygulanmış, uyum açısından en yetkin boyutları verdiği sanılan geometrik ve sayısal bir oran bağıntısıdır. Doğada en belirgin örneklerine insan vücudunda, deniz kabuklarında ve ağaç dallarında rastlanır.
Eski Mısırlılar ve yunanlılar tarafından keşfedilmiş, mimaride ve sanatta kullanılmıştır. Altın Oran; CB / AC = AB / CB = 1.618; bu oranın değeri her ölçü için 1.618 dir.
Bir doğru parçasının (AB) Altın Oran'a uygun biçimde iki parçaya bölünmesi gerektiğinde, bu doğru öyle bir noktadan (C) bölünmelidir ki; küçük parçanın (AC) büyük parçaya (CB) oranı, büyük parçanın (CB) bütün doğruya (AB) oranına eşit olsun.
Altın Oranın ifade edilmesi için kullanılan sembol, Fi' dir.
 
 
 
RENK
Renk konusunu incelerken ışık konusunu da birlikte anlamak durumundayız. Bir tür elektromanyetik dalga olan ışık, bütün renkleri bünyesinde toplayan bir yapıya sahiptir. Renk ile ışık birlikte anılabilir. Işık olmadan rengin varlığından söz etmek imkansızdır.
Renk konusunu üç ana yapı içinde incelemek yerinde olur.

  • Işık ile renk (toplumsal renk metodu)
  • Pigmentler ile renk (çıkarımsal renk metodu)
  • Duyusal algı olarak renk
Işık ile renk (toplumsal renk metodu): Toplumsal renk metoduna göre üç ana ışık rengi olan mavi, yeşil ve kırmızı birleştirildiğinde beyazı oluşturur. Bu sistem evlerimizdeki televizyonlarımızın, bilgisayar ekranlarının çalışma teknolojisi ile paraleldir. Televizyon ekranındaki milyonlarca renk, ışık tüpünün içindeki mavi yeşil ve kırmızı renklerin farklı oran ve yoğunluktaki bileşimleri ile oluşur.Üç rengin de tam güç ile yandığı noktalardaki görünen ışık beyaz, tüm renklerin kapalı olduğu noktalardaki renk ise siyahtır.




Pigmentler ile renk (çıkarımsal renk metodu): Nesnelere rengini veren maddeleri pigment olarak adlandırıyoruz. Evlerimizde kullanılan boyalar, basım evinde kullanılan mürekkepler içlerinde bulunan pigmentler sayesinde kırmızıdır. Bu pigment üzerindeki kırmızı dışındaki ışıkların tümünü emer ve sadece kırmızıyı yansıtır. Bu sayede biz bu nesneyi kırmızı olarak algılarız. Renklerin boya olarak karışımları ışık olarak karışımları ile karşılaştırıldığında farklılıklar gösterir. Çıkarımsal renk metodunda tüm renklerin karışımı siyahı verir. Bunun yanı sıra çıkarımsal renk metodunda üç ana renk sarı mavi (cyan) ve kırmızıdır (magenta) . Boya ile mor elde etmek için kırmızı ve maviyi; yeşil elde etmek için sarı ile maviyi karıştırmak gerekir. Renkleri oluşturan pigmentler birbirinden ayrı özelliklere sahiptir. Bu yüzden kırmızı mavi demek yerine, turkuvaz mavi, ultramarin mavi, vermilyon kırmızı gibi farklı isimler kullanıyoruz.






Duyusal algı olarak renk:Renk çevre ile birlikte tanımlanan bir olgudur, bu yüzden bilgi ve iletişim boyutunda doğal-yapay çevreyi anlamak ve ilişkide bulunmak kesin bir gerekliliktir.
Renkler farklı dalga boylarına sahiptir. Işığın ve rengin bu özelliği, görünebilirlik, sıcak, soğuk gibi kimi tanımlamaları yaratır. Kara yolları çalışanlarının giysileri, can yelekleri, küçük çocukların okul çantaları parlak ve saf, dalga boyu uzun renklerle donatılmıştır. Damarlarımızdaki kanın kırmızı olması doğal olarak gelişmiş bir korunma mekanizmasıdır, bu rengin temel işlevi görünür ve dikkat çekici olmaktır. Aksi taktirde bir an için kanın saydam bir yapıda olduğunu hayal edelim; Bu durumda tıbbi anlamda pek çok sorun yaşanacaktır.
Diğer yandan rengin kültürler arası farklı anlamlandırılması da göz önünde tutulmalıdır. Söz gelimi siyah batı toplumlarında matemi, ölümü sembolize ederken bazı toplumlarda aynı durum için beyazın kullanıldığı görülmüştür. Batıda turuncu, enerjik, mutluluk, heyecan kavramları ile örtüşen bir anlam bütünlüğüne sahipken ; Doğuda Hindistan'da, kutsal bir renktir. Bu nedenle reklamcılıktaki kullanımı Batıdaki kadar yaygın değildir.renkler arasında kontrastlıktan bahsedildiğinde farklı çiftlemeler oluşturulabileceği gibi en mutlak ve kesin zıtlık, siyah ve beyaz arasındadır.

TASARIM SÜRECİ





Grafik Tasarım Süreci: Grafik tasarım süreci beş ana grupta incelenir.



  1. Problemin tanımı
  2. Bilgi toplama
  3. Yaratıcılık ve buluş süreci
  4. Çözüm bulma
  5. Uygulama
Problemin tanımı: Bir tasarım problemini çözümündeki ilk aşama, problemi tanımlamaktır. Verilen konunun ne olduğunu tam olarak anlama ve o konuyu benimseye bilmektir. Bir problemi tanımlarken, sınırları zorlamak ve alışılmış düşünce sistemlerine takılıp kalmamak gerekir.

Bilgi toplama: Yapılacak tasarımda bir hareket noktası bulabilmenin tek yolu, problem hakkında mümkün oldukça çok bilgi toplaya bilmektir.

Yaratıcılık ve buluş: Tasarımcı yada tasarım öğrencisi, konu ile ilgili araştırmalar yapıp gerekli bilgi ve verileri toplamışsa ve bunları değerlendire biliyorsa yaratıcılığa ulaşılabilir. Yaratıcılık tasarımın en önemli bölümü sayılabilir.

Yaratıcılıkta iki aşama olduğu söylenebilir. Tasarımcı kağıda ilk eskizlerini karaladığında dışavurumculu yaratıcılık aşamasındadır. Eskiz biraz daha ayrıntılı bir hale getirildiğinde ise üretken yaratıcılık aşamasına geçilmiş olur.

Çözüm bulma: Yaratıcılık ve buluş süreci, problemin ortaya konması ve olasılıkların araştırılmasına yönelik çalışmaları içerir. Çözüm bulma ise bu olasılıklar hakkında bir karara varılarak, araştırmanın sona erdirilmesidir. Çözüm olarak seçilen olasılıklar, daha sonra ayrıntılı taslaklar halinde hazırlanır.

Uygulama: Tüm aşamalardan geçmiş olan tasarımın hazır hale getirilmesi işlemidir.


GRAFİK TASARIM ÜRÜNLERİ

AFİŞ: Herhangi bir haberi herkese duyurmak; reklam ve propaganda yapmak için duvar veya bu iş için hazırlanmış yerlere yapıştırılan el yazması veya basılı kağıt. Afiş genellikle bir yazı ve bir resimden meydana gelir.

 Günümüzde afiş genellikle şu iki gaye için kullanılmaktadır:



  1. Tiyatro ve sinema gösterilerinin program ve saatlerini belirtmek.
  2. Reklam yapmak
Bir afiş reklamı için en önemli ölçüt fark edilebilmesidir. Bu yüzden de afiş tasarımları hazırlanırken dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır.
  1. Afiş reklamı okunabilir olmalıdır:Süslü ve dekoratif yazılar yerine okunaklı yazı karakterleri tercih edilmelidir.
  2. Afişin reklamı anlaşılabilir olması:Afişte akıcı, anlaşılır ve düzgün cümleler kurulmalıdır. Afişte yer alacak başlık, alt başlık, slogan gibi sözel bilgiler arasında hedef kitleye ulaştırılmak istenen mesajdaki önem sırasına göre, yönlendirecek hiyerarşi bir yapı kurulmalıdır.
  3. Düzen: Afişte detaylar, kısa süreli bir bakışta bile anlaşılacak kadar düzenli olmalıdır. Bu sebeple tasarımın temeli olan düşüncenin fotoğraf, illüstrasyon ve ya tipografi ile mi daha etkili bir biçimde vurgulanacağı araştırılmalı; esprili, dramatik ya da düşsel imajlardan hangisinin anlatımı daha güçlendirdiği belirlenmelidir. Böylelikle etki arttırılmış olur.
  4. Hedef kitleye bu kadar kısa bir sürede ulaşmak için en önemli detay etkili bir slogan ve ya grafik olacaktır. Afiş reklamındaki görüntü sayısı yaklaşık üçü geçmemeli, hatta mümkünse bir ile sınırlandırılmalıdır. Afiş üzerinde mümkün olduğunca büyük ölçekli fotoğraf veya illüstrasyon kullanılmalıdır.

KARTVİZİT:Kartvizitler, firma çalışanlarını firmanın dışında temsil edecek olan en önemli tanıtım meteryalidir.


EL İLANI: Tek taraflı basılan kısa ve öz metinler içeren duyuru ilanlarıdır. Firma ve ürünlerinin tanıtımı konusunda el ilanı çok önemli bir yere sahiptir.


KATALOG: Katalog bir firma yada şirketin ürünlerini tanıtması için kullanılan geniş içerikli ve detaylı reklam aracı olarak kullanılmaktadır.

BROŞÜR: Her türlü ürün tanıtımında hem kısa ürün bilgisi, hem iletişim bilgileri hem de çekici ekler barındırabilen; taşınması, dağıtılması, maliyeti ve cazibesi açısından ilk sıralarda bir reklam aracıdır. Broşür çalışması, en çok başvurulan iletişim ve tanıtım materyalidir.
 

ANTETLİ KAĞIT: Firmaların resmi veya özel yazışmalarında kullanmayı tercih ettiği firmanın amblem / logosunu ve iletişim bilgilerini taşıyan kağıda antetli kağıt denir. Firma amblemi / logosu kağıdın üst sol ve ya sağ kısmında yer alır. Ayrıca antetli kağıt ta altta firma adres ve diğer iletişim bilgileri bulunur.
 


CD KAPAĞI:

DERGİ: Haftalık, on beş günlük, aylık veya yıllık olarak düzenli aralıklarla çıkan bir fikir yayını.


ETİKET: Etiketler içeriğiniz'in konusunu ifade eden anahtar kelimelerdir. Hem arama motorları tarafından daha kolay indekslenmenizi hem de blogcu içinde yazılarınızın daha kolay bulunmasını sağlar.



PROMOSYON ÜRÜNLERİ: Bir malı geniş kitlelere tanıtmak ve o malın sürümünü sağlamak amacıyla yapılan çalışmalara promosyon denir.
Promosyon ürünlerinin kullanımı firmanız büyüdükçe, ürün çeşidiniz arttıkça, adınız marka olduğunda da vazgeçilmez olacaktır.